Esenyurt'ta yer yarıldı otomobil içine düştü. "Bu arabadan yana hiç yüzüm gülmedi"
Esenyurt’ta park halindeki bir otomobil, boş arazide oluşan göçüğe düştü. Otomobilin sahibi, "Bu arabadan çok çektim. 2 kere motor yedi. Çekmediğim kalmadı. O yüzden böyle görünce üzülmedim, sevindim" dedi.
İstanbul Esenyurt'ta tuhaf bir olay yaşandı. Battalgazi Mahallesi’nde, Haramidere'nin yanında bulunan boş arazide oluşan göçük nedeniyle park halindeki otomobil, kayan toprakla birlikte çukurun içine düştü. İhbar üzerine bölgeye polis ve zabıta ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alarak sokağı şeritle kapattı. Dere kenarında, İSKİ koruma alanı içerisinde kalan noktaya İSKİ ekipleri de gelerek inceleme yaptı. Göçüğün çevresinde risk oluşabileceği değerlendirilirken, önlem amaçlı emniyet şeridi çekilerek araziye girişler engellendi.
“BU ARABADAN YANA YÜZÜM HİÇ GÜLMEDİ”
Otomobil sahibi Cevdet Turahan, "Bu arabadan çok çektim. 2 kere motor yedi. Çekmediğim kalmadı. Her gün arabama vuruyorlardı. O yüzden böyle görünce üzülmedim, sevindim. Yapacak bir şey yok. Satın almak için birisi aradı, ben de yolladığımı söyledim. Ayran, çorba ne isterlerse vereceğim gitsin. Bu arabadan yana hiç yüzüm gülmedi. Üstünü gömün gitsin" dedi.
Mahalle sakini Hakan Aktaş ise bölgede ilk kez böyle bir olayla karşılaştıklarını söyleyerek, "Sabah buradan geçerken arabanın içine düştüğünü gördüm. Hemen zabıta ekiplerine haber verdim. Konya’daki obruklar gibi sürekli genişliyor. Hatta şu an gördüğünüz gibi araç içinde tamamen kaybolmuş durumda" diye konuştu.
Otomobilin göçüğe düştüğü anlar, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
UZMANI DEĞERLENDİRDİ: OBRUKLARDAN FARKLI BİR OLAY
Bu arada İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Ündül, Esenyurt'taki çukuru değerlendirdi
Çukurun oluştuğu alanın yer yer "kil taşı-şeyl ardalanması", "kum taşı", "silt taşı" ve ince kömür seviyeleri içeren "Gürpınar formasyonu" olarak adlandırılan birimin sınırında görüldüğünü belirten Ündül, "Bölgedeki inşaat ve kazı gibi unsurlar sebebiyle oluşturulan dolgu malzemesi içinde derenin kotundan, çevreden ve atık su yapılarından sızan suların bu dolgu malzemesinde 'borulanma' yapması, ortamdaki dolgu ve varsa alüvyon malzemesini yumuşatarak taşıma gücünü düşürmesi neticesinde alt tarafı boşalttığını görüyoruz. Böylece yeryüzünde de obruk benzeri geometrilere sahip yapıları görmekteyiz." ifadelerini kullandı.
Görüntünün teknik olarak Konya'daki obruklara benzese de ayrı değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ündül, buradaki durumun yersel olduğunu dile getirdi.
Ündül, Konya'daki obrukların kireç taşı içinde gelişen yer altı suyu çekimine bağlı yapılar olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Burada büyük ihtimalle dolgu malzemesinde taşıma gücü kaybı olmuş. Konya'daki olgular, benzer jeolojik yapı ve yer altı suyu koşullarında geniş alanlarda tekrarlanabilir. Teknik olarak benzese de ayrı değerlendirilmeli. Buradaki durum nispeten yersel olsa da çevre binaların güvenliği açısından emin olmak için binalara ait zemin etüt raporları incelenmelidir. Bina temelleri, muhtemelen bu dolgu ve alüvyona oturmuyordur ancak yine de tetkik edilmeli."
Tepkiniz Nedir?
Beğen
0
Beğenmedim
0
Aşk
0
Komik
0
Kızgın
0
Üzgün
0
Vay
0